24 Temmuz 2008 Perşembe

istediğim aslinda çok değil

aslinda sayfayi acarken yazacaklarimin bununla hic alakasi yoktu, rock werchter'den, sinavlardan, türkiye planlarindan bahsedecektim. ama müzik calarin rastgele seciminden yavuz cetin cikti geldi "sadece senin olmak istedim" diye.

her$eyi dogru gibi olan parcalardan bu. $urasi da $öyle olsaydi, sözleri de biraz $eymi$(?) gibi yorumlar gereksiz. bu kadar naif olu$u yavuz cetin'in söyleyi$inden mi yoksa? hele a$ik olup hissederek söylüyor oldugumu hayal ediyorum da, suratimda salak bir gülümsemeyle.. hevesleniyorum.

söz müzikten acilmi$, $arki da onbe$inci kez dönüyorken rock werchter'den bahsedeyim ben de size. o kadar kazancli ciktim ki festivalden hangi birini sayayim bilmiyorum.

dinlediklerimi kisaca bir yazayim önce:
1.gün:

mika: pop müzigimizin ne$eli ismi eglenceli sayilirdi ama büyülemekten de epey uzakti. bir ara öyle ayakta dalmi$im. konserin ortasinda yagmur baslayinca önümdeki insanlarin cogu cikip gitti, ben de zafer'in poncosu sayesinde bir sonraki lenny kravitz konseri icin güzel bir yer edindim.

lenny kravitz: i$te sözlükte büyüleyicinin taniminda yazan adam. o nasil bir karizmadir, auradir arkadasim, naptin sen demek istiyorum kendisine. onbinlerce insan, kadin erkek herkes bir gülümsemesiyle kendinden geciyor. dakikalarca sarkilara eslik ettik, ellerimiz aciyana kadar tempo tuttuk. yagmur camur filan unutuldu gitti. simdi biraksan 3 saat daha konusurum ama dur.

r.e.m.: cogunu kalabaliga karismadan, standlardan birinin kenarina oturup izledim. adamlar ya$landi artik cok hoplayip ziplamayiz diye düsünmüstüm ama gayet iyiydiler. sahne $ovu tahminimden bayagi daha iyiydi. onlarin degil de kendinin ya$landigini ilk günden hissetmek iyi olmuyormus be.

the chemical brothers: dupdupdupdup DON'T HOLD BACK! .. GALVANIIZEE... diriririri.. simdi ben girisi böyle yapinca cok etkili olmadi evet. ama orda galvanize'in muhtesem bir yorumuyla bir girdiler ki konsere, düsününce tüylerim diken diken oluyor hala. inanilmazdi. sonuna kadar yerimde durmadim, ayaklarimin agrisina filan bakmadan hoplayip zipladim. the time has come to ...

2.gün:

slayer: evet slayer! ne alaka de mi? ama memnuniyetle. bir efsaneyi daha gördüm, belli bir mesafeden hürmetlerimi ilettim. devrim abimi andim bolca (:

air traffic: aslinda ilk gün ilk gruptular, ben tembellikten bunlari kacirdigima üzülüyordum ki son anda konserini iptal eden babyshambles'in yerine yeniden sahne aldilar. kacirdigima üzülmem gerekirmis gercekten. bayaa hosuma gitti. mp3'leri detayli özümseme icin arsivimizde yerini alacak en kisa zamanda.

jay-z: bir takim dallama arkadaslarla birlikte girdigim kalabaligindan kisa sürede kactim diyeyim yeter. fazlasi gereksiz.

duffy: mercy'yi dinlemek icin beklemek bile degerdi ama genel havasi iyi ho$ bir abla bu. bi kere seksapel denen $eyin elle tutulur bir hale geldigini gördügümüz ablalardan. yalniz amerikan filmlerinin klasik yol kenari diner'larinin garsonlarini andiran(evet!) sesi ve yorumu hic degismiyor, sarkilarin hepsi de cok vurucu degil. amy winehouse'la karsilastiranlar yersiz isler yapiyor özetle.

the verve: the verve'de hayal kirikligina ugramam biraz da benim sucum sanirim. cok bilinen birkac parcalari haric hazirliksiz gittigimden midir nedir, sevdigim ama beni cok sarip sarmalamayan bir tarz dinlemis oldum. sahnede oasis var ama bildigim sarkilari calmiyorlar hissiydi genel olarak.

hot chip: neil young'i kacirdigima üzüldüm diyemiyorum bile, öyle eglendim. bu festivalde beni aslinda dans müzigini sevdigime inandiran gruplardan oldu hot chip. degisik bir seyler gerekiyormus bana! eue ve 2 sevimli amerikali hatunla (trias? ve stephanie) gitmek de kesinlikle en dogru karardi.

moby: moby'yi severdim. simdi hastasiyim. sahnede kral bir band, o karizma sesin sahibi zenci abla ve accayip canayakin bir moby vardi. yine bir gece önceki gibi enerjimin son kirintilarina kadar hoplayip zipladiktan sonra kendimi cadira atip sizdim.


3.gün

the hives/editors/kings of leon: bu ücünü de erdem ve burak'la takilirken belli bi mesafeden "iyiyi aferim" diyerek izledim. hastasi olmadim ama takip edecegim sanirim.

simdi geliyoruz dilimin tutuldugu, sonra acilinca durduramadigimiz noktaya.

ben harper & the innocent criminals: ben harper'a cok saygi duyuyordum, yeterli degilmis.

sigur rós: :|

radiohead: .

sanirim bu günle ilgili baska bir yazi yazmam gerekecek.

4.gün:

john butler trio: festivalin bana kazandirdiklarinin en iyilerinden. eue'nin önerisiyle bir bakayim deyip baska yere gidemedim. devotckha kacmis oldu böylece ama olsun, evde de bir bebotchka var. ihihih (:

anouk: oradaki bütün hatunlar büyüyünce anouk olmak istediler, hissediyorum bunu. $ahane bi abla ya.

grinderman: tamamen güzel bir tesadüf sonucu bunun nick cave'in yeni grubu oldugunu ögrenip sevine sevine izledik. adamin deli oldugunun iyice bilincine vardim. kankalari da aynen öyle. bir de oldugundan yasli görünmek icin kasan rock yildizi bir bunu biliyorum ben. cok acayip bir adam ya. saygilar.

kaiser chiefs: fazla enerji dolu bir grubumuz. baya egleniyorsun dinlerken ama bitince de unutuyorsun. öyle görünmeseler de festival grubu gibiler daha cok. bunu kisa kesip justice'e gittik bir süre sonra. rubyrubyrubruby!

justice: bu abiler de acayip costuran, insani yerinde durdurmayan bir müzik yapiyorlardi. dens, dens, dens kivaminda ciktim ya $u festivalden, bravo hepsine. yalniz aldigim duyumlara göre biz marquee sahnenin cadirinin disindayken sembolleri olan normal haci, gamali haca cevirip biraz tatsizlik yaratmislar. bu konuyu arastiracagim.

beck: araba farina bakan tavsan gibi, sevimli, naif, bizden i$ik yillari uzaktaydi beck. seviyorum. o beni hic sevmiyor. ibo girdi burda araya. dur beck'le devam edeyim. cok güzeldi cok. insan kendini evinde hissediyor.

nightwish: festivalin son konserinde deus'a karsi tercih ettim nightwish'i. evet emre, alper ve kerem'e gönül rahatligiyle gittim diyebilmek icin. canli izlemek icin oldukca iyi bir gruplar aslinda. seyirciyi de i$in icine güzel katiyorlar. karizma ve sahne $ovu yerli yerinde. yalniz sonradan bu saydigim isimlerle de konusup onay aldigim gibi, yeni solist ablada bir türk halk müzigi kani var ki sormayin gitsin. mikrofonu elde sallayisi, elini seyirciye dogru uzatip acip kapatarak alki$ isteyi$i, yumrugunu beline koyup kalca kivirmasi(sibel can hareketi diyor alper buna:)) her$eyiyle trt'den firlamisti bu sevimli insan. eglendim evet.

daha yazilacak o kadar cok $ey var ki, yaziyi iyice okunmaz hale getirmeden burada kesip sansimi baska bir gün deneyecegim. zaten 3.günle ilgili anlatmaya baslarsam kim tutacak beni merak ediyorum.

yavuz cetin arkada ayni $arkiyi söylemeye devam ediyor. delirmi$ olabilir miyim?