23 Aralık 2009 Çarşamba

hamamîzâde naniş efendi

tam da yola çıkmadan yazdığım gibi oldu, kendimi yorgun argın, perişan ama mutlu bi biçimde izmir'e attım. ilk akşamı evde aile saadetiyle geçirdikten sonra ilk günümü de izmir'deki en güzel aktivitelerle geçirdim:
  • hamama gittim!
  • annanemle efembaamı gördüm
  • denyocuğumla kıvırcığıma gittik 
ve beraber eve geldik.yani bu güzel gün hala pek güzel. o şimdi master başvurusu için essay yazma çalışmalarındayken ben de fırsattan istifade rapor vereyim dedim.

hazır başlamışken ilk noktaya geri dönüp hamama yanlış gözlerle bakanları uyarmak isterim. deniz ve yüzme ile ilgili aktiviteleri bir kenara bırakırsak hamam kadar eğlenceli ve rahatlatıcı bir fırsat yok insan için. hele zırt pırt gidilemiyorsa. ilk hamama gidişimde ağlayarak kaçmış olsam da..

zaten çocukluğumdan sonra hamama ilk gidişimde, ki yaş 20'ye filan tekabül ediyor, yaşadığım şoku hatırladıkça hala gülüyorum. sokağa bakan halıyla örtülü bir kapıdan giriliyor, biraz yan taraftaki ikinci kapıdan da geçtiğin anda karşındaki lobide tamamen giyinik veya yarı giyinik, yarı peştemalli ve yarı çıplak bir sürü kadın türlü meşgaleler içinde konuşup gülüşüyor. sokaktan birkaç metre içerde böyle bir manzara göreceğimi beklemiyor olsam gerek epey şaşırıp utanmıştım (: allahtan şükriye teyzem tecrübeli bir hamamîzâde olarak bana yol yordam öğretti de artık tek başıma bile hamama gidebiliyorum! (bravo, alkış! şakşakşakşak!)

bugün gittiğimde ortalık oldukça tenhaydı o yüzden daha da güzel geldi. hamamın çalışanlarının kendi aralarındaki ve müşterilerle muhabbetlerini dinledim, kendi medenî halim, işim gücüm, evim barkımla ilgili sorulara yanıt verdim. muhabbetleri şöyle özetleyeyim:

kadın1: mercimek çorbası getirdim, ısıtıp içelim biraz sonra.
kadın2: ben içmem!
kadın1: niye kız? çok güzel yaptım.. (iki saat tarif verir)
kadın2: ya bana gaz yapıyo.. (iki saat hangi sebze meyvelerin gaz yaptığını açıklar)
kadın1: aay bana da yapıyo ama evde adam yok nasıl olsa, rahat rahat yiyorum..

bu hoş-sohbetleri arkamda bırakıp hamam kısmına girdiğimde içerdeki kız hazır kapıdayken ona kese yapacak olan kadını çağırmamı rica etti. elbette hiç mesele değildi, çağırayım dedim ama çağırmam gereken kadının adı "tatlı" olunca hamama ilk geldiğim günki ne yapacağını bilmez şaşkın kıza döndüm:

r: ee tatlı var mı? tatlı bi abla? tatlı ablaaa?
kadınX: tatlı geliyor şimdi sen gir.
r: :!...

daha sonra tatlı abla benimle ilgilenirken de tatlılığını teyit etmiş oldum. tostombul ve pembe yanaklı olduğu yetmiyormuş gibi pek de komedyendi kendisi (: vücuduma keseyi ilk sürüşünde gözlerini belerterek "aman allahım!" demesi gibi, ben masajdan yamulmuş vaziyette yatarken kızlardan biri saç kremimi kullanıp kullanamayacağını sorunca tabi tabi dememi fırsat bilip kızlara "ohoo mayıştı bu şimdi ne isteseniz verir" de dedi. ((:

2 saatin sonunda eşyalarımı toparlamış dış kapıya doğru ilerliyordum ki kulağıma şöyle bir diyalog çalındı:

kadın3: çorbayı ısıttım gelin için..
kadın2: ben içmem!
kadın3: aa niye? çok güzel olmuş!
kadın2: bende gaz yapıyo mercimek.
kadın3: ay bende de...

16 Aralık 2009 Çarşamba

vin turizm

türkiye yolcusu kalmasiinnn..

"süpermen ucar gider yolcusu rahat eder" diye bir slogan kalmis aklimda. yillardir düsünürüm süpermen diye marka mi olur ya, bak batmis gitmisler zaten bi daha duymadik diye. megerse tamamen benim gerzekligimmis o, simdi baktim da o marka süpermen degil süperMAN'mis. bildigin hayvan gibi MAN yani.

bu da böyle bi safligimdir.


simdi gelelim yolculuga. evet ya artik gelelim su yolculuga. daha 13-14 saat var, vay anasini. tabi ki yine istanbul'da cok az kalabilecegim ama görmem gereken milyon tane insan var. artik abimle beraber nerde aksam orda sabah 3-4 gün gecirdikten sonra kendimi perisan bir halde izmir'e atarim gibi geliyor. orda da kivircigimi(x2) yanima alip canimiz ne istiyorsa onu yapariz artik. of sabirsizliktan siritiyorum $u anda ya, ofiste maymun durumuna düsmeden biraz i$e güce bakayim ben..

13 Aralık 2009 Pazar

weihnachtsbaum



agacin boyunun 45 m, tabaninin ~200m² oldugunu
söylersem belki daha net canlanir gözünüzde.
böyleyken böyle..

12 Aralık 2009 Cumartesi

frohes fest!

$u noel zamani gelince almanya bir güzellesiyor ki sormayin.. weihnachtsmarkt (novel pazari diye cevirebiliriz) denen olu$umlar $u sıkıcı alman ki$inda dünyanin 8. harikasi gibi $ehrin orta yerine kuruluyor ya, birden bire sanki almanlar akdeniz insani kimligine bürünüyor; bir güleryüz, bir ne$e aliyor ba$ini gidiyor.

önce cevahir'in dogum gününde $öyle bir turlayip siftahi yaptiktan sonra weihnachtsmarkt'a tekrar tekrar gidebilmek icin elime ba$ka firsatlar da gecti ama daha hevesimi almi$ degilim.

bu sene calistigim ve calismis oldugum sirket sayisinin artmasiyla i$ arkadaslarimla iki kez növel pazarina gitmi$ oldum. ilkinde abbinolarla yine geleneksel olarak -hiyar gibi fotografini cekmeyi unutmus oldugum- büyük piramitin altinda bulusup geregince glühwein/sicak $arap ictik. eski $irketten ayrilanlar ve hala batmasini bekleyenler olarak gördük ki, degisen cok bir sey yok. bu ~10 ki$ilik cekirdek grupta herkes birbirini pek sevip, aradan ne kadar zaman gecerse gecsin kayna$abiliyor. gün gelip almanya'dan ayrilacak olursam en cok özleyecegim seylerden biri bu olur sanirim.

bugün de yeni $irketin nüvel kutlamasi vardi. klasik olarak $irkette sekt icerek baslayip, weihnachtsmarkt'ta glühwein'la devam ettik. ak$am casino hohensyburg denen hayir kurumundaki $ahane yemek de cilasi oldu. insanin $irketinin dibinde casino olmasi ho$ bir duygu, bir gün öglen yemegine diye cikip maa$in tamamini orda birakabilirmissin gibi, olaya tatli bir tedirginlik katiyor. yemekte hediye olarak bize birer kalp verdiler. kalbi cebime sokmaya calisirken arkadaslardan biri manidar bir laf etti: "du hast ein großes herz, das passt da nicht rein.."* ben kendiminkini temsili olarak kiracaktim da dedim "bienal mi oynatiyoruz lan burda?!" ((: neyse yarin yerim ben o kalbi.. leziz görünüyor.

yarin ev arkada$lariyla bir kez daha weihnachtsmarkt'a gidersem adam gibi fotograf cekip koyayim $öyle boy boy. almanlarin da takdiri hak ettigi oluyor arada bir, kacirmayalim bu firsati.

bugünün istek parcasi olarak kibariye'den your rock $arkisi da ozan icin gelsin, ba$ba$a verip sümügümüzü silelim.. sözlerini de yazayim da tam olsun: "sen git kendini becer dostum ha!"

* "cok büyük bir kalbin var, oraya sigmiyor.."