29 Temmuz 2011 Cuma

to do

blogumu özlüyorum. ama su anda yapmam gereken en son seylerden biri oturup havadan sudan yazilar yazmak oldugu icin, sanki bu aralar önemli islerime egiliyormusum gibi sessizligimi koruyorum. son 3 haftadir yazma hakkimi da asker mektubu icin kullandigimdan bloga anca sira geldi.

bilmem blogdaki to do listem is yogunlugumu kaldiracak mi. en önemli ve kisa vadeli iki i$im pazartesi girecegim sinav ve i$ arayi$im. hayirlisiyla istifayi bastim. i$ bulursam ekim'e, bulamazsam türkiye'ye kadar. kasim'da vizem bitiyor cünkü. bulurum bulurum.

bugün dortmundumuzun sayili IT sirketlerinden birine is görüsmesine gittim. iki departman $efiyle görüstüm (hangi departmanlar oldugunu tabi ki söylediler ama, ben tabi ki 30 saniye icinde unuttum). aynen birkac hafta önce nurcan'la is basvurulariyla ilgili tüyolar almak icin gittigimiz finans danismani kadinin söyledigi gibi iyi polis / kötü polis rolünde karsima ciktilar. kadinin söyledigine göre suratsiz olana odaklanip her seyi ona anlatmaya baslar, kendini illa ona begendirmek istersen, bu güclü bir kisilik karsisinda ezilmen anlamina geldigi icin hos karsilanmazmis. yani cok gerekmedikce suratsiz olanla muhatap olmayip ne$eliye odaklandim. gerci o da sevimli olacagim diye sürekli o kadar garip bir bicimde gülümsüyordu ki, joker gibi adama bakip gülmemek zaten elde degildi. eger ikinci bir görüsmeyi hakettigime karar verirlerse bir de teknik teste tabi tutulacakmisim. bana kalirsa ben tam i$e göreyim ama adamlar ne der bilmiyorum. hayirlisi mayirlisi diyoruz.

o zaman cok uzatmadan yatayim da, öglen erken kalkar calisirim.