23 Eylül 2010 Perşembe

memleketimden insan manzaralari

türkiye'den döndügüm hafta ilk i$ günlerimden birinde s-bahn'da (banliyö treni) yol soran bir adamla karsilastim. gidecegi sokak bizim sirketin sokagiydi, hangi durakta inmesi gerektigini bilmiyordu. nerede inecegini söyledim, hatta "inince beraber yürüyelim, cünkü sokagi bulmaniz zaman alir" dedim, yürümeye basladik.

uyku sersemliginin disinda, daha bir kac gün önce türkiye'de minimum kiyafetin bile sikinti verdigi sicaklari yasarken, o sabah üzerimde bir montla, hafif hafif yagmus atistirdigi icin hic tanimadigim, ama yolumu paylastigim bir amcanin kocaman semsiyesinin altinda yürüyor olmak iyice afallatmisti beni. orta yasli adam, ekose kargo pantolonu ve biyigiyla, elindeki kocaman yesil semsiyesiyle bir scotland yard memurunu andiriyordu. neyse ki isler iyice sürreale baglamadan amca beni silkeleyip kendime getirdi. sözün gelisi.

yolda ne is yaptigimi ögrenince, "sizin islerde iyi para var diyorlar" dedi elbette. ben de "bize öyle bir bilgi gelmedi" dedim. "biz de sikintidayiz" demeye kalmadan amca hayatini özetleyiverdi bir cirpida "50 yasindayim. 45 yasinda 29 yillik isimden atildim. sonra arbeitsamt (alman is ve isci bulma kurumu) beni yeni bir meslek ögrenmem icin tekrar egitime* soktu.3 yillik egitimin sonunda bana yeni meslegimle dahi bir i$ bulamadilar. karimin calisip kazandigiyla gecinmek zorundayiz, onun yeterli kazandigini söyleyip bana issizlik parasi da vermiyorlar. simdi de bu aradigim adreste yine bir egitim seminerine gidiyorum, ne ise yarayacaksa?"

adama verecek bir cevabim yoktu, neyse ki sokaga gelmistik. o günkü egitiminde iyi eglenceler ve basarilar diledim, o da bana isyerimde.

fotograf: dortmund dew (elektrik su isleri) binasi önünden

18 Eylül 2010 Cumartesi

sonbahar

anlatacaklarim var, ama öncelikle "enjoy autumn!"
nerden buldum derseniz: thisisnthappiness.com! eser de max estes'inmis.