17 Mart 2012 Cumartesi

hani kimi zaman..

..farketmeden kumandanın üzerine oturursun ya..

yine nefis rüyalarımdan birini gördüm bu sabah. sadece bir kuplesini anlatayım. bir yerde misafirlikte filan denk gelmişim, kendi çapında ünlü bir aktörle muhabbet ediyorum. ne kaar da alçakgönüllü diye şaşırıyorum bir yandan, çünkü öyle. bir ara kaybedilen yakınlardan filan bahsederken annesini anlatıyor. anlaşılan, kadın hippi gibi bir şeymiş. doğaüstü şeylere de inanırmış. bizim aktörün gençliğinde ölmüş, ölmeden önce de oğluna "yüzlerce hayat yaşayacaksın" demiş. bizimki "ben yine reenkarnasyon gibi uçuk kaçık bir şeylerden bahsediyor sanmıştım ama o aktör olacağımı söylüyormuş. her rolü yeni bir hayat gibi yaşıyorum." diyor. ben de 'oha ben ot gibi tek bir hayat yaşıyorum' diye düşünüp "meslek değiştirmek için çok mu geç?" diye soruyorum, gülüşüyoruz.

güzel, ama sanki oturduğun yere dikkat etmemişsin de götünün kenarında bir tv kumandası kalmışcasına rahatsız edici bir rüya.

notiz: yazıyı yazdıktan 10 dakka sonra çantamı açtım, manzara şu:


Hiç yorum yok: