16 Kasım 2012 Cuma

amaaaan

zaman hizli akiyor. aylardir hareketim durmuyor. aklimda 40bin tilki, bir sonraki hareketi hesapliyor. durmussam mutsuzum demektir. durdugum icin mutsuz degilim, mutsuz oldugum icin durmusumdur. aklim da durmustur. tilkiler cil yavrusu gibi dagilmistir. bir sonraki hareket anlamsiz, iki sonraki cok uzaktir. iste bloga yazasim bu duraklamalarda aklima geliyor ama yazmiyorum. cünkü kendim bile bayiliyorum böyleyken yazdiklarimdan, hööggff diye kapatip gidiyorum.

iste tam gazimi alma amacli olarak buraya kadar yazdiklarimi taslaklardan silip gidecektim ki bir de ne göreyim aaaa gündemdeki turk pop parcalari 150 bin kere calip baska hicbir sey calmayan radyo, birdenbire yüz yillik mirkelam sarkisi calmaya basladi, hatiralar. hani üzüldügüme üzülsem diyen (:

iste güzel bir baslangic diye ben buna derim, hani denize atilan avukatlar hesabi*

birazdan sirketten sevdigim insanlarla öglen yemegine gidiyorum, bugün cuma, yemekte balik var. evet hava hala -affiniza siginarak söylüyorum, ama bence gülersiniz- yarrak rengi, ama agaclarda hala sapsari yapraklar var. yemekten döndükten sonra 2-3 arkadasla yürüyüse cikacagim. turlarken m.'nin "özel bir soru sorabilir miyim? ya evet merakliyim ama havadan sudan bahsetmek cok sikici degil mi? hadi sen benim sorularimi cevapla" diyerek sordugu enteresan sorularini cevaplayacagim (:

dönünce de anlatacagim daha eglenceli seyler var bence. insallah üsenmem. amin.

Hiç yorum yok: