12 Haziran 2008 Perşembe

deriiin duygulaar

bugünlerde yine yavaa$, sakiiin ama heyecan dolu günler yasiyorum. avrupa kupasi sayesinde zaten bir heyecan dalgasi geldi ortama, ona bir de kopenhag yolculugu ve rock werchter beklentileri eklendi. ne? sinav heyecani mi? eöö.. olacak olacak, o da olacak.

dün aksam isvicre türkiye maci'ni bel tutulmasi/akut lumbago/hexenschuss yüzünden evde asagi yukari 30 almanla birlikte izlemek zorunda kaldim. 1'i haric(aa acaba kim?:) hepsi isvicre'yi tutuyordu. son dakikada arda'nin golüyle nasil mutlu oldum, nasil $i$tim anlatmam mümkün degil. eheh hala düsündükce istemsizce gülümsüyorum.

evet, dedigim gibi belim tutuldu ve yarin önümde 10 saatlik bir tren yolculugu var. her duyan nasil becerdin mealinde sorular soruyor. ben de baska sebep bulamadigim icin sucu cevahir'in üstüne atmaliyim :) sali aksami özgür'le cevahir'i yemege cagirdim. onlar hep beni doyuruyor a$ evi gibi, bir gün de ben hizmet edeyim dedim. kirmayip geldiler sagolsunlar. cevahir gelirken evde yaptigi leziz zeytinyagli dolmalardan getirmis. ben de senelerdir vaadettigim keki büyük mücadeleler sonunda yapmi$im. hayatimin ilk keki. tam sandigim malzemeler bozuk mu cikmadi, kek kalibi keki mi akitmadi falan filan derken bir sekilde ortaya görüntüsü cok istah acici olmayan, tadi da muallakta bir eser cikti. buraya kadar her sey tamam. asagi yukari $öyle bir diyalogumuz oldu cevahir'le:

- pasta nerde?
- $u dolapta.
- hmmm ama tadi güzeldir kesin..
- hahah yani berbat görünüyor, teselli etmek istedin öyle mi? biravo!
- ay yok yaa, hani yaparken biseyler oldu dedin ya.
- görüntüsünden bahsetmiyodum ben!
- ...
- ya sanki sizi ac birakacagiz, niye getiriyorsun dolmalari?
- valla bekledigimizden iyi agirliyorsun, baya bisey varmis..
- nasi yaa? ulan her gelisinizde yarim yamalak mi agirliyoruz ne demek bekledigimizden iyi? ne bekliyodunuz?
- ahaha yok yaa, ben memnunum halimden.
- ulan!? giderek batiyosun ha!?

o arada ben bir asabilestim sanirim o anda bir sinir sikismasi olayi yasadik ve tataaa hexenschuss :) sali aksami bunlar oldu, mutfakta baslayan agrilar ertesi sabah da sürdü. öglen yemeginde nina ve martin'le yemekhanedeyken yari oturur yari ayakta idare edip ise gittim ama baktim olacak gibi degil. vanessa'yi bo$ bir odaya cagirip bir muayene yaptirdim. belimde olmamasi gerek bir yerde komik bir cikinti var. agrisi da cekilir gibi degil. 1 saatlik isyeri ziyaretinden sonra hastaneye gittim, giderken sorumlulara da haber verdim :) cevahir evdeymis sagolsun vinn diye kostu geldi. epeyce bir doktor benali'yi bekledik ama degdi. ho$sohbet ve yardimsever bir insandi. hem icimi rahatlatti hem de cuma aksami cikacagim 10 saatlik yolculugu ve bol gezmeli kopenhag haftasonunu atlatmam icin gerekli ilaclari hemsirelere caktirmadan oldugu gibi tedarik etti.

taksiye atlayip eve geldim, isvicre türkiye macini cok hoplayip ziplamadan izledim ve o saatten beri de yatiyorum neredeyse. 24 saate filan tekabül ediyor yani. yarin sabah agrilar gecmis olmazsa david'i arayip ise gelemiyorum evden calisabilir miyim diye soracagim.

aa ama saat kac olmus, maclar baslayacak. daha yazacak cok sey vardi: tugrul türkiye'ye döndü , kivanc isvicre macini canli izledi, cumartesi sabahi ozan'i görecegim, evren parmagini kirdi!!! bi ara geleyim bu konulara. bugünlük cok bile yazdim.

Hiç yorum yok: