biraz sonra ferdi'yle marta, onlardan sonra cevahir'in arkadaslari, sonra yusuf, enver ve eda geldiler. öyle cok ve $ahane hazirlik yapilmisti ki hem yiyecekler, hem hediyeler beni ihya etti. böyle orjinal hediyeler icat edebilen arkadaslar konusunda cok $ansliyim. 30. ya$im anisina kocaman, piril piril bir dergim oldu! o gün yanimda olamasalar da "yapimda ve yayinda emegi gecen" kerem, bari$, esra, nesrin, deniz, salih, alihan, idris ve kerstin'i de öpeyim unutmadan.
okurken o kadar cok güldüm ki, üstelik her aksam ayni sayfalari tekrar tekrar okuyup gülmeye devam ediyorum. masallah bizimkiler gecen sene baris icin cikardigimiz gazeteden sonra basin yayinda oldugu kadar casuslukta da isi epey ilerletmisler ((: benim bile unuttugum fotograflar, yazilar var sayfalarda. o kadar güzel bir zamanda geldi ki bu hediye, sanirim dogum günümde almis olmamdan cok daha iyi oldu böyle gec elime gecmesi.
her sayfa, her yazi ayri ayri üzerinde saatlerce konusabilecegim kadar güzel olmus. ama ilk önce sunu söylemek isterim: photoshop harikasi the ranables fotograflarina asiri güldüm ama bir yandan da cok korktum. adeta icimde sessizce yatip hortlamayi bekleyen bir adet tansu ciller var gibi hissettim ((:
dergiyi picasa'ya albüm olarak yükleyeyim, oradan okumasi zor oluyor ama hic yoktan iyidir. bugün hepsini yetistiremesem bile gerisi yakinda gelir. amin!
* o günki bütün fotolarda basim önüme egik cikmisim. ya dergi okuyorum, ya pastaya bakiyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder