daha dün hevesle bekledigim bir sürü sey varken, baktim kopenhag'a gidip gelmisim, dogum günüm gecmis, ispanya sampiyon olmus, aylardir beklenen rock werchter'e 3 gün kalmis. ona da gidip gelince, pompei'nin son günleri sona erip asil beklenmesi gereken sinavlara sira gelecek ve ben hanyayi konyayi görecegim(bzw. ak göt kara göt meydana cikacak!!! annemi saygiyla aniyorum:).
evet önce kopenhag! yine beni hayal kirikligina ugratmayan bir iskandinav harikasi. kücük bir sehir, öyle ki ozan ve özgün abla'yi beklerken dur biraz turlayayim deyip 3 saatte sehrin neredeyse tamamini gezmisim. sonraki 3 gün de ayni yerlerden 30 kez gecmis oldum böylece. ama fena mi oldu, yoo..
gezinin highlightlari $öyleydi:
* tren yolculugu bel tutulmasina ragmen cok yerinde bir kararmis. biri norvec'li biri güney afrikali 2 tane acayip tatli hatunla tanistim, her seye ragmen 8 saat uyudum ve sehrin merkezinde iniverdim.
* yukarida resmi görünen nyhavn yani yeni liman hakikaten pek tatli bir yer, orada bulundugum süre icinde sanirim 5 kez filan dönüp dolasip burayi gördüm, oturdum, yedim, ictim. ozanlari beklerken yaptigim ilk kisa turda nyhavn'a denk geldigimde ortaokul ögrencilerinden olusan kocaman bir caz orkestrasi harika parcalar caliyordu. ama en güzeli ücümüzün beraber kocaman dondurmalari alip ayaklari suya dogru sallandirarak aylaklik ettigimiz zamandi. i$te tam o ara esyalarimi döke saca cöp kutusu arayisim ve en sonunda türk bir adamin olaya müdahale etmek zorunda hissedip "cöp burda!" demesi de nyhavn'in highlighti idi sanirim (:
* christiania'ya girisimiz $anina yarasir sekilde gayet olayli oldu. biz kapisina vardigimizda bir polis ekibi de minibüsten inmis iceri giriyordu. polisin girdigi yerde bize zarar gelmez diye düsünüp arkalarindan segirttik. polis yaklasik 30 saniye icinde ciglik cigliga bagirip tepinen genc bir kizi paketleyip disari cikartti, aldi gitti. biz de pissssmillaahir.. diyerek devam edip iceride hizli bir tur attik, sinekli arka patikadan cikip izimizi kaybettirdik (:
* ben tam yakisikli kanocuyu keserken ceke ceke olay mahallinden götüren ozan ve özgün abla'yi buradan bir kez daha kinamak istiyorum. insan böyle böyle evde kaliyor i$te kardesim!
* inanilmaz türkiye-cek cumhuriyeti macini izledigimiz irish pub'a ve orada co$an türk arkadasa da buradan selamlarimi gönderiyorum.

kopenhag i$te böyle. ardindan biliyorsunuz, yine bir mucizevi hirvatistan ve hayasizca bir almanya maci oldu. dün ispanya almanya'yi yenerek sampiyon oldu da icimin sizisi bir parca dindi.
cuma aksami da dogum günümü bekledigimden cok daha kalabalik ve neseli bir sekilde kutlayip bir sürü hediye sahibi oldum. acik havada, su kenarinda kutlayacagim diye tutturdugum icin bir de soguk alginligi sahibi tabi. ayni gün ozan'dan da hediye gibi bir haber geldi, eindhoven'daki philips'e kabul edilmis. artik bizi zor tutarlar. ben karismam, gezilmedik yer kalmayacak!