tam ortasındayım yağmurun
karın soğuğun ortasındayım
almanya'nin
bembeyaz hali o kadar ho$uma gidiyor ki, türkiye'den geldim diye moralimin bozulmasina bile firsat vermiyor. pencereden bakmak bir
gülücük, sokaga atilan her adim bir
gülücük daha, el ayak degmemis bir beyazligin ortasina dalmak bir
kahkaha. okula giderken fotograf makinem hep cantamda. her gün gördügüm, siradan saydigim her sey gözüme o kadar
güzel görünüyor ki, anlamsiz anlamsiz fotograf cekiyorum habire.
nasıl da paylaşıyor insan isterse
nasıl da birmiş meğer hasretler
geldigimden beri yogunluktan da üzülmeye firsat bulamadim herhalde.
uyumaya bile zar zor vakit bulurken, okula, i$e, ali$veri$e, doktora, oraya, buraya yeti$meye cali$irken aslinda bakiyorum yeti$meye cali$tigim $ey
haftasonu. bunu da yap, sonra cok az kalacak diye diye persembeyi bitirdik, yarin da raporlu raporlu evden calisirim bol
karli haftasonu da gelmis olur.
kiki'yle pencere önü cicegi oluruz. pencere önü demisken, karin tek bir kötülügü oldu bana, penceremin önündeki
sardunyalarimi öldürüvermis ben gelene kadar. eh ne yapalim, her seyin bir bedeli var vesselam.
nasıl da mecburmuşuz sabretmeye
sevmeye, öğrenmeye
tatilimi de anlatmak istiyorum ama
es gecmek istemedigim o kadar cok sey var ki ben yine tam olsun diye erteleye erteleye yazamayip kurtulacagim herhalde. her sey cok cok güzeldi, elbette yine görmek istediklerimin hepsini göremedim, yemek istediklerimin hepsini yiyemedim (evet 3 ögün üstüste
sögü$ yemi$ olabilirim ama yine de) evet yine de her sey cok güzeldi.
tam ortasındayım yolun
hmmm koşunun ortasındayım
$imdiden özledim. onlari alip
dünyanin herhangi bir yerine bir arada koymak yeterli benim mutlu olmam icin. neyse ki cok zor degildi de yaptik. özellikle abimle gecirdigim zaman hic yetmiyor ki, sadece evde
tembellik edebilmemiz veya plan yapmaya firsat kalmadan o an aklimiza geleni yapabilmemiz icin daha cok zaman gececek herhalde.
tam varıyorum ki hedefe
bir yenisi başlıyor
cok cali$tim cabaladim, artik i$ler biraz yoluna girer derken,
yapilmasi gerekenler ve yapmak istenenler listesi o kadar uzun ki dü$ünmeye bile korkuyorum. en ba$ta patron stockholm kacamagima pek sicak bakmayacak gibi görünüyor. dün home office
sultanligi artik bitiyor haberini aldik. sehir merkezinde bir büroya tasindigimizda öyle
plajdan calisma, sagdan soldan hava atma imkanimiz da pek kalmayacak gibi görünüyor. okulda dersler, sinavlar biriktikce daha zor görünüyordu zaten, bu da tuz biber oldu. zaten cok istekle yaptigimdan emin degildim, simdi beni de yoldan cikaracak bu hainler.
tam variyordum ya hedefe! (:
bu oyun hep aynı, değişmiyor
hâlâ devam hâlâ figân
hem de bile bile
izmir'de üzücü tek bir $ey oldu sanirim. ufuk ve eda'nin ölümünün üzerinden neredeyse 5 yil gecmis, katillerine birkac ömür boyu ceza verilmis. tam olarak
her öldürdügü ki$i icin 1 ömür ve 1 ömür de bunu aklina bile getirebildigi icin, etti 6 müebbet. ceza konusuna hic girmeyeyim ama aileleri neler hissedebilir hic bilmiyorum. ben televizyonda dakikalarca aglayan anne babalarini, hele onlarin beraber gülerken cekilen videolarini görmeye dayanamadim.
efendibabacigimi da korkutmusumdur birden hüngür hüngür aglayinca. abim vardi neyse ki
pi$pi$ladi beni, ben normal hayatima döndüm. onlar hala ölü.
bugün okulda da kendi grubuma yetisemedigim icin tesadüfen girdigim bir dersin sonunda, o grubun ögrencisi oldugu icin o derste yapilan bir duyuru ayni $eyi yapti-
daniel'in öldügünü ögrendim. gecen dönem beraber staj yapmistik, hatta o olmasaydi herhalde o stajin sonunu getiremezdim. benden oldukca kücüktü, cözdügü her soru icin cok
artistlesirdi ben de gülerdim kendi kendime. ve iste simdi evimdeyim. biraz sonra yemek yiyip
dexter seyredecegim,
kikiyi sevip uyuyacagim..
nasıl da paylaşıyor insan isterse
nasıl da birmiş meğer hasretler
nasıl da mecburmuşuz sabretmeye
sevmeye,
öğrenmeye...
mfö - tam ortasindayim